Dini Değerlere Hakarete Kadar Varan Vesvese ve Rahatsız Edici Düşüncelerden Kurtulmanın Yolları

Prof.Dr. Ramazan Altıntaş 2022-07-05

Dini Değerlere Hakarete Kadar Varan Vesvese ve Rahatsız Edici Düşüncelerden Kurtulmanın Yolları

Vesvese, sistemli bir zihin faaliyetine dayanmayan, zaman zaman kendiliğinden beliriveren hayal türü meydana gelen psikolojik bir olaydır. Vesvesede aşırılık; bazen insanın her şeyde mükemmeliyetçi oluşundan, bazen genetik, bazen de vesveseye daha yatkın oluşundan kaynaklanabilir. Bu tip takıntılı kişiler tedavi edilmedikleri sürece sıkıntı ve huzursuzluğa düşerler. Bununla da kalmaz bu huzursuzluk hali, kişinin gündelik yaşamını ve davranışlarını olumsuz yönde etkilemeye başlar.

 

 

 

Vesveseye düşen kişilerin içinde bulundukları ve içlerinde bir sesin fısıldadığını söyledikleri küfür vb. ifadeleri, vesvese kapsamında olup sahiplerinin imanlarına ve dinlerine zarar vermez. Zira Yüce Allah, kullarını güçleri ile orantılı olarak sorumlu tutmuştur. Güç yetirilemeyen şeylerden sorumlu değiliz. Yükümlülük güç oranındadır.

 

 

Herhangi bir kimse, aklından geçen kendi elinde olmadan, iradesi dışında istemeden zihnine gelen dine aykırı düşüncelerden sorumlu mudur? Özellikle “vesvese/takıntı” haline dönüşüp de Kur’an, Allah, Peygamber, ahiret, melek vb. gibi kutsal değerlere hakaret şekline varan, uğraştıkça da daha da artan bu düşüncelerden nasıl kurtulabiliriz?”

 

Kişinin zihninden uzaklaştıramadığı düşünce ve dürtüler; vesvese, kuruntu, takıntı, saplantı ve obsesyon kavramlarıyla ifade edilir. Zihinde oluşan bu takıntılar, İslam’da ise sadece “vesvese” kavramıyla isimlendirilir. Bu bağlamda vesvese, “şeytanın kalbe bir takım kötü düşünceler atması, kötü bir işin yapılması, iyi bir işin terk edilmesi veya geciktirilmesi ya da eksik yapılması için insanı kışkırtması, aklını çelmesi, nefsin bayağı arzularına uymaya teşvik etmesi” demektir.

Vesvese kelimesi Kur’an’da dört yerde geçmektedir. Bir ayette; vesvesecinin (vesvâs) şerrinden Allah’a sığınılması emredilmiş (Bkz.Nâs, 114/1-6); bir başka ayette ise, şeytanın Hz. Âdem ile eşini cennetten vesvese yoluyla çıkardığı bildirilerek bu konuda mü’minlerin duyarlı olmaları istenmiştir. (Bkz.A’râf, 7/20) Hz. Peygamber (sav) da mü’minlere vesvese ile hareket etmemelerini tavsiye etmiş, vesvesenin dini-hukukî bir hüküm doğurmayacağını bildirmiş ve vesvese ile hareket edenin boşamasını geçerli saymamıştır. (Bkz.Buhârî, “Talâk”, 11)

Anahtar Kelimeler :

Paylaş


Yorum Sayısı : 0